Uzaklardan hasret, yakınlarımda yokluk…
Ağırlığım yolluk, ruhen hafifliğim bolluk.
O esnada tad kaçıran huzursuzluk.
Belki doyumsuzluktan…
Baştan savma kusursuzluklar.
Böyle tertemiz bir sayfa bilmem kaç kez açılmıştır.
Yırttıklarımı saymam.
Geçmişime mi özlem, geleceğim mi kaygan?
Bundan kelli asla anın tadından kaçmam.
Derdik eskiden.
Derdim ‘yenidenDerdin ‘belkiDerdim ‘şimdiDerdim…
Benim derdim ezelden beridir.
Derdim var.
Dertten anlar mısın?
Çekilesi dert misin, deva mısın?
Beni geren dert ile bana bağlısın.
Derdine yanayım, gel dermanımsın.
Ey dert ortağım…
Ne yaparız bu halde, bu kıyamet kar kışta?
Derdim…
Ey tir tir titreyen sol yanım…
Eskisi gibi çarpar mısın onsuz da?
Derdim…
Benim içimde yaşa, benim içimde öl.
Benim için de yaşa, benim için de öl.
Benim içimden bir bak seni içimde gör.
Biriktir gözyaşlarını tek nefeste içim de gör.
Ait olmadığın bir yerde benim için de öl.
Bir kaç gece de olsa olur, benim için de öl.
Yeter ki silinmesin hatıralar aklından.
Aklından geçen bensem şimdi dön.
Derdik eskiden.
Derdim ‘yenidenDerdin ‘belkiDerdim ‘şimdiDerdim…
Benim derdim ezelden beridir.
Derdim var.
Dertten anlar mısın?
Çekilesi dert misin, deva mısın?
Beni geren dert ile bana bağlısın.
Derdine yanayım, gel dermanımsın.
Ey dert ortağım…
Ne yaparız bu halde, bu kıyamet kar kışta?
Derdim…
Ey tir tir titreyen sol yanım…
Eskisi gibi çarpar mısın onsuz da?
Derdim…